'‘Kuşlar uçar, Balıklar yüzer, Çocuklar oyun oynar.’'
Garry L. Landrenth
Çocuklar duyguları ile ne kadar
buluşabilirlerse gelişimleri o kadar sağlıklı olur.
Oyun terapisi, sınırların
bulunduğu bir ortamda uygun terapötik yaklaşımlar kullanılarak çocuğun
duyguları ile buluşmasını sağlar. Çocuk, kendi iç dünyasından gelen tüm duyusal
ve davranışsal olguları oyun aracılığıyla ifade etme fırsatı bulur.
Terapi sürecinde çocuk, oyun
yoluyla hayal kırıklığı, gerginlik, saldırganlık, korku, öfke gibi duygularını
ifade eder, bu duygularla yüzleşir ve onları kontrol edebilmeyi öğrenir.
Duygularını ifade eden ve yüzleşen çocuk, olumlu, bağımsız ve özgüvenli olacak,
karşılaştığı sorunlarla baş edebilme becerisi kazanacaktır.
Oyun terapisi 3-12 yaş
aralığındaki çocuklara uygulanmaktadır.
Çeşitli oyuncaklar, kuklalar,
oyun hamurları, kil, kum, kağıt ve renkli kalemlerle hazırlanmış terapi
odasında, oyun terapisi eğitimi almış uzman tarafından uygulanır. Çocuklara yargılanmadan, eleştirilmeden
kendilerini tam olarak ifade etme fırsatı sunulması ve oyun terapisti
tarafından kullanılan çocuğun kendisini ve yaşantılarını anlatmasını
destekleyen teknikler oyun terapisi sürecini evde oynanan oyundan farklı kılar.
Oyun terapisi çocuğun kendini tanımasını, ifade edebilmesini, sınırlarını öğrenebilmesini ve iletişim becerilerinin güçlenmesini desteklemek için her çocuğa uygulanabilir. Ayrıca kaygı, korku, dikkat eksikliği,
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite), dürtüsellik, saldırganlık, özgüven
sorunları, utangaçlık, çekingenlik, içe kapanıklık, aileye yeni bir kardeş
katılımı ve boşanma sonrası yaşanan sorunlar gibi psikolojik problemlerde
çocuğa oyun terapisi uygulanması etkili olabilecektir.
Oyun terapisi sürecine ailelerin
katılımı çok önemlidir, gerektiğinde terapist aileyi de seansa davet edebilir.
Ayrıca anne-babalara yaşamlarında uygulamalarına yönelik çocukların iyileşme
sürecine katkıda bulunacak önerilerde bulunulur.